Page 42 - 29.Sayı

Basic HTML Version

40
Yazı
LİSE HAFTALIK DERS ÇİZELGELERİNE FARKLI
BİR BAKIŞ VE “ÇÖZÜM MUCİZESİ” ÖNERİSİ
Fikret MULHAN
Özel MEF Lisesi Müdürü
Ülkemizde milyonlarca lise öğrencimizi yakından
ilgilendiren “haftalık ders çizelgesi” ile ilgili
detaya geçmeden önce Steve JOBS’un Stenford
Üniversitesindenmezun olurken yaptığı konuşmadan
bir bölümü sizlerle paylaşmak isterim. Şöyle diyor;
“...
Ve 17 sene sonra üniversiteye başladım ama
saf bir şekilde neredeyse Stanford kadar pahalı bir
okul seçtim, ve emekçi ailemin bütün birikimleri
benim okul parama gidiyordu. Altı ay sonra, buna
değmeyeceğini farkettim.
Hayatımla ilgili ne yapmam gerektiği konusunda
hiçbir fikrim yoktu ve üniversitenin de bunu bulmam
için bana nasıl fayda sağlayacağını çözememiştim.
Ve orada durmuş ailemin hayat boyu biriktirdiği
parayı harcıyordum.. Sonuçta okulu bırakmaya ve
herşeyin yoluna gireceğine inanmaya karar verdim.
O zaman çok korkutucu gelmişti ama geriye dönüp
baktığımda hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri
olduğunu görüyorum. Okulu bıraktığım an, zorunlu
fakat gereksiz olan ve ilgimi çekmeyen tüm dersleri
almama gerek kalmamıştı. Böylece sadece bana ilginç
gözüken derslere girebilecektim.”
O günün şartlarında gereksiz ve anlamsız buluğu
derslerden kaçarak farklı bir dünyaya yönelen
JOBS bugünün dünya devi olarak bilinen
Apple
Computer’ın yaratıcısı olmuştur.Bu başarıda ise
okulunun maalesef katkısının olmaması ise aslında
biz eğitimcileri ciddi anlamda düşünmeye sevketmesi
gereken ve günümüz Türkiye’sinin eğitim sisteminin
de çok önemli bir sorunu.Sorunu iyi anlayabilmek
için ise günümüz lise eğitiminde bir öğrencinin almış
olduğu haftalık ders çizelgelerine bakarak anlamak
mümkün.Bu anlamda anadolu lisesi eğitimi alan bir
öğrencinin 9,10,11 ve 12. sınıflarda haftalık olarak
aldığı ders saati ve çeşitliliğini içeren MEB Talim
Terbiye Kurulu onaylı yandaki çizelgeye bakmak
bizlere daha iyi yol gösterecektir.
Çizelgeye dikkat edilirse, örneğin 9’uncu sınıflarda
haftalık ders saati 45 saat olan bir öğrencinin günde
9 saat ders aldığını görebiliriz.Aldığı ders çeşidi ise
14-15 arası.Bu durum tüm sınıflarda hemen hemen
neredeyse aynı.Düşünebiliyormusunuz,bir öğrenci
haftalık ortalama 15 farklı ders alacak ve bunu günde
9 ders saati olarak yapacak.Bu sistem içinde olan lise
öğrencileri arasında anket yapılsın memnuniyet oranı
%1’i bile geçmez.
Dünyanın gelişmiş ülkelerine ait lise eğitim sistemleri
incelendiğinde günde 9 ders alan ve ders çeşitliliği
ortalama 15 olan bir başka ülke göremezsiniz.
Sorunun ana kaynağının büyük bir oranla üniversite
sınav sistemine endeksli bir öğretim proğramının
neredeyse tüm derslerde olumsuz etkisi olduğunu
belirtebiliriz.Maalesef öğretim proğramını yapanların
da sorunu bu hali ile ele almamaları, çok şey
vereceğim derken proğramı iyice şişirmeleri sorunu
daha da artırmaktadır.
Bu anlamda Var DYKE’ın “Bir şeye ait herşeyi
öğrenin,herşeye dair bir şeyler bilin” sözü ne kadar
da sorunumuza dair güzel bir bakış açısı olabilecek
düzeyde.Bizler maalesef çocuklarımızdan yaşamdan
kopuk ve ilgisini hiç çekmeyen konularda mucizeler