Page 30 - 29.Sayı

Basic HTML Version

28
Makale
Bir Eğitimci ve Aynı Zamanda Bir Bakan:
Emrullah Efendi
Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN
Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı
Bir eğitim sistemi; hayatta olan veya olmayan
kahramanlarıyla, kurumlarıyla ve kavramlarıyla
karakterini bulur. Eğitim, güncel sorunlardan ibaret
bir alan değildir. Bunun ötesinde anlamlandırmalar
yapılabilecek bir alandır. Bu düşünceyle ben de
bu yazıda hep yüz yüze kaldığımız sıcak eğitim
problemlerini bir tarafa bırakıp bu derginin seçkin
okurlarına Türk Eğitim Sisteminin kahramanlarından
birini tanıtmak istiyorum.
Emrullah Efendi… Osmanlının II. Meşrutiyet Dönemi
Eğitim Bakanlarından. Eğitime dair yaptıkları bir
tarafa, bu ülkede milletleşme olma yolunda da
çabalar sarf etmiş bir teorisyen ve dava adamıdır
kendisi. Hakkında birçok tez, makale ve araştırma
vardır.
Emrullah Efendi, 1859 yılında Lüleburgaz’da doğdu.
Lüleburgaz’daki ilk ve ortaöğreniminin ardından
İstanbul’a gelerek Mekteb-i Mülkiye’yi bitirdi. Yanya
(1882) ve Selanik (1884) Maarif Müdürlüklerinin
ardından Halep’te Maarif Müdürlüğü ve idadi
öğretmenliği yaptı. 1891’de Aydın Maarif Müdürü
oldu.
Eğitim tarihinde “Tûbâ Ağacı Nazariyesi” adıyla
bilinen düşüncesiyle tanınır. Bu teoriye göre eğitim
sistemi yukarıdan yani yükseköğretimden başlayarak
kurulmalı ve geliştirilmelidir.
Emrullah Efendi’ye göre devletin en önemli
görevlerinden birisi ilmi himaye etmek olmalıdır.
O’na göre ilim yukardan başlar. Bu yüzden önce
elit bir kadro yetiştirmeli, onlar ilkokul ve ortaokul
öğretmenlerini, onlar da çocukları ve gençleri
eğitmelidir. “Tûba Ağacı Nazariyesi” olarak anılan bu
görüş, İttihat ve Terakki Fırkası’nın eğitimpolitikasının
önemli bir ilkesi olmuştur.
1900’da Meclis-i Maarif üyeliğine getirilen Emrullah
Efendi, 1906’da Konya Hukuk Mektebi’nin ilk müdürü
olarak görevlendirildi. Meşrutiyetin ilanından sonra
Mektebi-i Sultani müdürlüğüne atandı. Maarif
Meclisi İlmi Daire Başkanlığı yaptı. 1908’de (Kırklareli)
mebusu olarak Osmanlı parlamentosuna girdi. İttihat
ve Terakki Cemiyeti’nde siyasal açıdan da etkin bir
isimdi.
Meşrutiyet’in ilanından sonra 1910 ve 1912 yılları
arasında iki kez Maarif Nazırı oldu. Darülfünun
Edebiyat Şubesi’nde ders verdi.
Muhitil Maarif adlı ansiklopedinin ilk cildini hazırlayıp
yayımladı. Selanik’te Maarif Müdürü iken Mecelle-i
Muallimin adlı bir dergi çıkardı. Kurucularından