Page 102 - 1-100

Basic HTML Version

Tablo 2’ye göre; araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin, “Her çocuğun
duygu ve düşüncelerini istediği şekilde açıklama hakkı vardır. Çocukların da başka
kişilerin zarar görmemesi için gerekeni yapmaları gerekir.” maddesi için %68,3
oranında bu hakla ilgili sık sık; “Hiç kimse çocukların onurunu kıramaz, onları küçük
düşüremez, özel hayatına karışamaz. Çocukların bu hakkı yasalarla korunur.” Mad-
desi için %68,7 oranında, “Devlet, kitle iletişim araçlarının, çocuğun gelişimi
açısından önemini kabul eder. Çocuğun bunlarla çeşitli bilgi ve belgelere ulaşmasını
sağlar, kendi kültürü ve dili bakımından bu araçlarla alabileceği gereksinimleri
karşılar. Ayrıca kitle iletişim araçlarının verebileceği her türlü zarardan çocukları
korur.” Maddesi için %50,8, “Engelli çocukların özel olarak korunma ve saygı görme
hakkı vardır. Devlet engelli çocukların bakımını, eğitimini sağlayacak kurumları
oluşturma sorumluluğuna sahiptir. Engelli çocukların ailelerine her türlü yardım
yapılır.” Maddesi için %51,5 , “Hiçbir kişi kendi çıkarları için çocukları kullanamaz.
Devlet böyle bir duruma karşı her çocuğu korur.” %50,4 oranında ve “Her çocuğun
barış ortamında yaşama ve savaşlardan korunma hakkı vardır. Çocukların askere
alınmaması gerekir. Devlet, çocukları silahlı çatışmalardan ve sonuçlarından koru-
makla sorumludur.” bazen, etkinlikler yaptıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin
%29,8’i “Yaşadığı ülkenin dışında bir başka ülkeye gitmek zorunda kalan her
çocuğun, gittiği ülke tarafından korunma hakkı vardır.” maddesi için böyle bir haktan
haberim yoktu seçeneğini işaretlemişlerdir. Bunlar dışındaki tüm maddeler için
haberim var ancak hiç etkinlik yapmadım seçeneğini işaretlemiştir.
Sonuç ve Tartışma:
Araştırma bulguları; araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin maddelerinin hemen hepsini bilmekte ancak bu maddelerle ilgili
etkinlikler yapmamaktadırlar. Bunun nedeni ile ilgili olarak maddelerin okul öncesi
çocuklarına uygun olarak aktarmakta zorlandıkları, yaratıcı etkinlikler planlamakta
zorlandıkları ya da gerek görmedikleri düşünülebilir. Patrick (2003) okulöncesinden
yükseköğretime kadar her yaşa uygun etkinlikler yoluyla aşamalı olarak demokrasi
eğitimi verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, okulöncesi dönemde çocuk
haklarının öğretimine yer verilmelidir.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin çalıştıkları grupların işlem öncesi dönemde
oldukları düşünüldüğünde bazı kavramları içselleştirmeleri zor olabilmektedir. Bu
sebeple Çocuk Hakları Bildirgesi’ne ait maddelerin okul öncesi ve ilköğretimi
kapsayacak şekilde, sınıf düzeyleri bazında paylaştırılması okul öncesi öğretmenleri,
sınıf öğretmenleri ve rehberlik birimi işbirliği içinde yapılmalıdır. Etkinlikler de yaş
gruplarına uygun her yıl programın içine yedirilerek planlanıp, uygulanabilir.
Öğretmenlerin mutlaka hizmetiçi eğitimler, seminerler, uygulamalı eğitim faaliyetleri
ile çocuk haklarını önemseme; haklarını çocuklara öğretebilecek teknik ve metotlar,
yaratıcı etkinlik planlayabilme becerileri, çocuk haklarını velilere aktarmaya yönelik
planlama yapabilme konularında desteklenmeleri ve bu konuda toplumsal sosyal
sorumluluk hissetme düzeylerinin artırılması sağlanabilir.
100
Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları