Page 141 - 1-100

Basic HTML Version

Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları
139
ayrımcılığın başladığı en temel noktalardan bir tanesi toplumsal cinsiyet rolleridir.
Örneğin bir çok yerde yemeğin etli kısmının oğlan çocuğa diğer kısmının ise kız
çocuğa verildiğine ilişkin veriler elde ettik çalışmalarımızda. Pilot uygulamalarımıza
katılan annelere sorduk. ‘Sizin başınıza böyle bir olay geldi mi?’ diye. Annelerimiz de
‘Evet, çok oldu ama ben şimdi bunu yapmamaya çalışıyorum.’ diye de cevaplar
verdiler. Bu çok basit bir örnek olmasına rağmen yemek konusunda böyle bir
paylaşımın olması başka olanakların nasıl dağıtıldığı konusunda ipuçları vermektedir.
İletişimde empati ve şiddetin önlenmesi için özellikle vurgular yaptık. Haklar ve
yasalar hakkında bir çok çalışmamız oldu. Önemli bir başlığımız da sempozyumun
konusu olan farklılıklara ve insana saygı idi. İnsan oldukları için insanların devredile-
mez ve vazgeçilemez hakları olduğunu biliyoruz. Biz bunu programlarımızda katılan
anne babalara ve yetişkinlere anlatmaya ve aktarmaya çalışıyoruz. Tabi ki ayrımcılık
ve farklılıklara saygının bir doğa bilinciyle de birleşmesi gerektiğini düşünmemiz de
bir başlık olarak çalışmalarımızda yer alıyor.
Barışçıl bir toplumda olumsuz ön yargılar, ötekileştirme ve ayrımcılığın azalması için
birkaç nokta özellikle önemlidir. Bunlardan bir tanesi ayrımcılığın kendisinin ve
türlerinin ve güçsüz olana daha kolay uygulandığınınfark edilmesidir. Özellikle
Türkiye’de son zamanlarda çoğunluk, çoğulculuk gibi tartışmalar çok yapılmaktadır.
Zaten az olanın kendisini kolay kolay savunması pek de mümkün değildir. Çok ve
güçlü olanın ona karşı saygılı olması ve onun hakkını koruması gerekir. Biz buna
özellikle vurgu yapıyoruz. Ön yargıların azaltılması ve çocukların farklılıklara saygıyı
öğrenmesi bu açıdan çok önemlidir. Biz biliyoruz ki bir çok ön yargı ailede oluşuyor.
Bizim baba destek ve anne destek programlarımızda kullandığımız bir vaka
çalışmasını (örnek olay) sizlerle paylaşmak istiyorum. Ahmet Bey sokağa yeni
taşınan X şehirli aileden evde bahsederken ‘bunlar X şehirliymiş, bunlardan uzak
durmak gerekir’ der. Çocukları ‘neden baba?’ dediğinde ise ‘çocuğum ben o
şehirden olanları bilirim, onlar hırsız ve yalancı olurlar’ diye cevaplar. Anne ise ‘olur
mu öyle şey, o şehirdeki herkes öyle değildir’ dediyse de Ahmet Bey yine ‘sen kadın
aklınla ne bilirsin, ben askerde o şehirden gelenlerden çok çektim, sizin aklınız
ermez, benim dediğimi yapın, o kadar’ der. Burada birkaç farklı ayrımcılık görüyoruz.
Biri şehir, diğeri kadın-erkek, diğeri ise benim dediğim olacak çocuğun aklı ermez
diyerek çocukları kararların dışında tutmaktır. Bunları bazen insanlar niyetleri kötü
olmasa da alışkanlıkla bu şekilde dile getirerek yapmaktadırlar.
Çocuklar olumlu olan davranıştan da olumsuz olandan da çok fazla etkilenmekte-
dirler. Onlara neyin değerli olduğunu gösterirsek o yöne doğru ilerleyeceklerdir.
Biz yine programlarımızda ‘demokratik tutumu evde, okulda ve her yerde kullanın’
diyoruz. Ayrıca ‘barışın olumlu tanımıyla da beraber destekleyen çevre sağlayın’,
‘açık iletişim kurun’, ‘farklılıklara saygı ve neye saygı göstereceğinizi bilin’, ‘ben
kimim, neyim şeklinde kendimizi ifade edebilmemize fırsat verilsin’, ‘yaptıklarımızdan
çocuklarımız çok etkilendiği için davranışlarımızla örnek olup kalitesi yüksek çocuklar
yetiştirelim’ başlıklarını vurguluyoruz.