Page 146 - 1-100

Basic HTML Version

144
Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları
kişiliğine duyarlılık göstermesi, onunla özdeşim içinde olması bilimsel gerçeği,
demokrasi eğitiminde de öğretmen özelliklerinin önemini ortaya koymaktadır. Bu
nedenle demokrasi kültürü oluşturmak öğretmenlerin mesleki görevidir.
Barış Eğitimi, yaşam başarısını ve akademik başarıyı pekiştiren duygusal zekayı
geliştirdiğinden eğitim sistemimizin vazgeçilmez bir öğesi olmalıdır. Barış
eğitiminin amaçlarına ulaşması için Barış kültürüne uygun müfredat geliştirme,
okul kitaplarının uygun şekilde yazılımı, özel programların geliştirilip uygulanması,
bu eğitimi verebilecek nitelikte öğretmenlerin yetiştirilmesi gerekir. Toplumsal ve
kişisel ilişkilerde farklı kültürler / yaşam biçimleri, inançlar, ırklar, bedensel, zihin-
sel vb. farklılıklardan kaynaklanan sorunların temelinde ön yargılar yatmaktadır.
Barış ve hoşgörü dolu bir dünya yaratabilmek için farklılıkları tanımayı ve kabul
etmeyi amaç edinen çok kültürlü programlar hazırlanmalı, uygulanmalı ve
değerlendirilmelidir.
Vatandaşlık eğitimi bir devletin farklılıklar, insan hakları, hoşgörü ve barışçıl
sosyal değişimi desteklemek için kullandığı en önemli stratejilerdendir ve bilgiye
olduğu kadar değerler eğitimine de dayanır. Öğrencilerin değerleri içselleş-
tirebilmesi için tüm okul olarak tutum birliği içinde hareket edilmelidir. Ülkenin
tarihiyle ilgili bilgilerin aktarıldığı, belirli bir kimlik ve vatandaşlık anlayışının
geliştirilmesine hizmet eden ders kitaplarındaki metinlere ve önerilen etkinliklere
farklı kültürlere karşı mevcut kalıpyargıları kıracak ve eleştirel bir bakış açısını
geliştirecek nitelik kazandırılmalıdır.
Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi ile insan hakları ilke ve standartları
çocuklar açısından geliştirilmiş, onların yeteneklerini özgürce geliştirilebilecekleri
olanaklar sağlanmasının koşullarını tanımlamıştır. Farklı beyin gelişimleri farklı
ihtiyaçları, farklı eğitim süreçlerini, farklı ilgiyi gerektirmektedir. Gelişimsel geriliği
olan çocuklarda ya da üstün özellikler gösteren çocuklarda ihtiyaçlara yönelik
verilecek eğitim fark yaratan çocukları ortaya çıkaracaktır. Ülkemizde eğitimin her
tür ve kademesinde yer alan resmi ve özel okullarda eğitimde farklılaştırma
uygulanması zorunludur. Eğitimde kaynaştırma ve daha ileri bir adım olan
bütünleştirme uygulamaları, fırsat eşitliği ilkesi uyarınca tüm öğrencilerin kendi
potansiyelini en üst düzeyde gerçekleştirmesine yarayacak eğitimi alması
sağlanmalıdır.
Doğuştan gelenlere ek olarak, bazı farklılıklar, sosyo-ekonomik, kültürel, teknolojik
ya da politik değişimlerle ortaya çıkabilir. Değişimi ve farklılıkları, bir sorun olarak
değil, tam tersine bir zenginlik kaynağı olarak gören eğitim kavrayışı, çağın
gereksindiği eğitimdir. 21. Yüzyıl Eğitim paradigmasında eğitimde yaşanan
farklılıkların giderilmesi ve fırsat eşitliği için pedagojik yaklaşım arayışları önem
kazanmıştır. Öğretmenden eğitim-öğretim süreçlerini öğrencilerin arasındaki her
türlü farkı hesaba katarak planlaması beklenmektedir. Eğitim dünyasında kalite
ve başarıyı yakalamak için farklılık ve fırsat eşitliği arasındaki paradoksal
dengeyi sağlamak gereklidir.