Page 31 - 1-100

Basic HTML Version

Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları
29
DERS KİTAPLARINDAKİ FARKLILIKLAR: KALIPYARGILARI
KIRMAK MÜMKÜN MÜ?
Öncelikle çok kullanılmayan bir kavram olduğu için başlıkta geçen kalıpyargı terimini
tanımlamak gerekir. Kalıpyargıyı, kısaca bir grubun üyeleri ile ilgili zihnimizde uyanan
resim, o grubun üyeleri ilgili kanaatlerimiz şeklinde tanımlayabiliriz. Kalıpyargılar,
bireyden bağımsız olarak, toplumda yaygın olarak bulunurlar. Örneğin, insanlara bir
roman/Çingene resmi çizin deseniz, üç aşağı beş yukarı benzer şeyler çizerler.
Bunlar muhtemelen Romanların/Çingenelerin müzik yeteneğine, “sürekli oynamalarına”
gönderme yapan resimlerdir. Aynı şekilde Türkiye’de sokağa çıkıp insanlardan
“Çingeneler …” diye başlayan bir cümleyi tamamlamalarını istesek, çoğunlukla
“hırsızdır” şeklinde bir yanıt gelir.; “Araplar…” cümlesi de “pistir” şeklinde tamamlanır.
Bunlar Türkiye toplumunda belirli gruplarla ve o grupların üyeleriyle ilgili yaygın ve
paylaşılan kanaatlerin olduğunu gösterir.
Kalıpyargılar genelde önyargılarla iç içe geçerek işlev görürler. Önyargı, farklı
gruplara karşı takınılan yanlı tutum ve hissedilen olumsuz duygu olarak tanımlanabilir.
Farklı gruplara karşı aslında hem bazı kalıpyargılarımız (bilgilerimiz) hem de
önyargılarımız birlikte bulunurlar. Başka bir deyişle kanaatler ve duygular iç içe
geçer. Örneğin, “Araplar pistir” kalıpyargısı, aynı zamanda Araplara karşı nefret
duygularını da barındırır. Başka bir örnek vermek gerekirse, “engelliler çalışamazlar”
yargısı, onlara karşı hem bir genelleme hem de acıma duygusunu da beraberinde
taşır. Bunların önemi şudur: Herhangi bir grubun üyesine karşı güçlü kalıpyargılarımız
ve önyargılarımız varsa, bu bizim onlara karşı davranışlarımızı da etkiler.
“Çingeneler hırsızdır” şeklinde bir genellemeye inanıyor ve onlara karşı mesafeli
olunması gerektiğini düşünüyorsanız, bir çingeneye iş verme olasılığınız yoktur.
Aynı şekilde “kadınlar duygusaldır” diye her kadını kapsayan güçlü bir duygunuz
varsa, bir kadına, örneğin yöneticilik pozisyonunda iş verme ihtimaliniz düşüktür. Bu
davranışın adı da ayrımcılıktır. Dolayısıyla önyargı, kalıpyargı ve ayrımcılık iç içe
geçen ve insanların hayatlarını etkileyen süreçlerdir.
Kalıpyargılarla uğraşmanın zorluğu şudur: Tüm gruplar içinde kalıpyargıyı
doğrulayan insanlar olabilir. Örneğin, “romanlar/Çingeneler arasında hırsız yoktur”
demek imkansızdır, her grupta olduğu gibi bu grupta da hırsızlar vardır. Burada
önemli olan kalıpyargıların grubun tüm üyelerinin hayatını etkilemesidir. Yani,
dünyanın en dürüst, en namuslu çingenesi olsanız da iş bulmanız imkansızdır.
Somut bir örnek vermek gerekirse, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kuştepe’de yaptığı
bir araştırmadaki bir gencin öyküsünden bahsedilebilir. Bu genç, Bomonti’de bir
tekstil atölyesinde iş buluyor. Ertesi gün işyeri sahibi gencin ikametgâhını istiyor.
Genç ikametgah belgesini Kuştepe olarak götürünce iş yeri sahibi soruyor: “Sen
roman mısın?” Cevap: “Evet, romanım abi” oluyor. İş yeri sahibi ise “kusura bakma
Doç. Dr. Kenan ÇAYIR
Seçbir / Bilgi Üniversitesi
Bu yazı, Türkiye Özel Okullar Birliği Dergisi’nin 28. sayısında yayınlanmıştır.