Page 18 - 29.Sayı

Basic HTML Version

16
Yazı
Mış gibi yapmak...
Ömer ORHAN
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Müdürü
İnsanoğlu tarih boyunca hırslarına yenik düşmüştür.
Belki herkese söz geçirmiş ancak kendi aklına ve
yüreğine söz geçirememiştir. İnsanın kendi ile bu
mücadelesi onu her zaman bir karar verme eşiğinde
bırakmış, doğru ile yanlışı ayırt etmesine, yanlış
bulduğu şeyleri dile getirmede zorluk çekmesine ve
tereddüt yaşamasına neden olmuştur.
Dünyanın neresine gidilirse gidilsin tüm coğrafyalarda
ve farklı kültürlerde yaşayan insanların ortak
özellikleri vardır. Hayata gözlerini açan tüm bebekler
yardıma muhtaçtır ve insanların tamamı güler, ağlar,
sever, nefret eder ve korkar. Sahip olduğu birçok
özelliği ona doğuştan verilmiştir. Ancak birçoğunu da
yaşamı boyunca edinir.
Hayat onu birçok gerçekle karşı karşıya getirir. O
istese de istemese de!
“Gerçek acıdır, biber de acıdır. O hâlde biber
gerçektir.” Her ne kadar Aristo, mantık önermesinde
biberin gerçek olduğu yargısına varsa da, yaşam
birçok “gerçek” yanılsamalarla doludur. İnsan,
karşılaştığı her gerçeği kabul etmekte aynı duyarlılığı
göstermez. İşine geldiği gibi davranma düşüncesi
ve kendini ikna etme becerisini her deneyimiyle
geliştirir. Davranışlarını, sözlerini ve eylemlerini haklı
çıkartacak tüm düşüncelere yakınlaşır ve sürekli
zihninde sığınacak kendi gerçeklik tanımına yakın bir
liman arar.
Çoğuzamanhayırdiyemeyen,bunuöğrenmedegüçlük
çeken insanoğlu beynindeki labirentin içerisinde
dolaşır durur. Bazen bu labirentte kaybolmak işine de
yarar. Belki de yüzleşemediği gerçekleri bu labirentte
kaybeder ve bununla teselli bulur. Oysa kaybolan bir
düşünce yoktur ve onun orada olduğunu da bilir. Bir
gün, kabul edemediği bu düşüncelerle labirentinde
karşılaşma fikrinden de korkar ama anlık yok sayma,
işine gelir.
İnsan, aynaya baktığında görmezden geldiği kendisini
günlük yaşamında birçok kez kandırdığını düşünerek
yaşamını sürdürür. Kabul etmediği, edemediği