Page 37 - 29.Sayı

Basic HTML Version

35
Makale
tapınağına da sahiptir. Aşk için dikilmiş en güzel
anıt olan Taj Mahal’de Hindistandadır. Dünya
harikalarından biri olan bu yapı, Babür İmparatoru
Şah Cihan tarafından çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal’e
ithaf edilmiştir. 1632 senesinde yapılmış olup Türk
İslam mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir.
Söylentilere göre, Babür Şahın o dönemde Taç
Mahal’in yapımının ardından bir daha aynı güzellikle
bir yapı tekrar inşa edilmesin diye inşaatta görev alan
herkesin kollarını kestirdiği de bir rivayettir.
Hindistan’ın büyük kişiliklerine baktığımızda, cebiri ilk
kullanan ve sıfırı keşfeden matematikçi Aryabbhatta
(MS.476-550) çok değerli bir bilim insanı olarak bilim
dünyasındaki yerini almıştır.
“Her sabah uyandığımda
kendi kendime şöyle söz veririm. Dünya üzerinde
vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım.
Kimsenin
haksızlığına
boyun
eğmeyeceğim.
Adaletsizliği adaletle yıkacağım. Dünyada görmeyi
istediğiniz değişimin kendisi olunuz.”
diyerek
Hindistan’da ve dünyada pasif direnişin sembolü
olan gerçek adıyla Mohandas K. Gandhi, Hindistan
bağımsızlık hareketinin siyasi lideridir. “Yüce Ruh”
anlamına gelen Mahatma adı sonradan kendisine
verilmiştir.
1939 yılında İtalyan yönetiminin üzerinde kurduğu
baskıdan kaçıp İngiltere’ye yerleşenMariaMontessori
burada Hindistan’ın Ruhani Lideri Mahatma Gandhi
ile tanışır. Tanıştırılmaları esnasında “Biz aynı ailenin
üyeleriyiz.” diyen Gandhi’ye, “Size çocuklardan
selam getirdim.” diyerek cevap vermesi, bizlere,
Gandhi gibi dünya barışı için sembol olmuş bir lider
ile Montessori gibi barışı çocukların getireceğine
inanan idealist bir eğitim öncüsünün buluştukları
noktaları gösterir: Çocuklar ve Dünya Barışı…
(Wilbrant, 2012; erişim https://www.youtube.com/watch?v=5TwS8y2lX7E 11
Kasım 2013).
Maria MONTESSORI Bahatma GANDHI
(http://www.biography.com/people/maria-montessori-9412528) (http://www.
thefamouspeople.com/profiles/mahatma-gandhi-55.php)
Ardından Hindistan’a giden Montessori, burada
şimdiye dek Avrupa’da görmediği kadar ‘yeni doğan’
ile karşılaşmıştır ve bu da O’nun, düşüncelerini
bebeklik ve “emici zihin” üzerinde yoğunlaştırmasına
zemin hazırlamıştır. Batı’yı yogayla tanıştıran
Hümanitarizmin savunucusu ruhani lider Swami
Vivekananda (1863-1902) özellikle Hindistan’da
eğitim üzerine çok değerli çalışmalar yapmıştır. 1979
yılında Nobel Barış Ödülünü alan Arnavut asıllı Rahibe
Teresa’da (1910-1990) uzun seneler Hindistan’da
yaşamış bir barışseverdir.
Hindistan’ın sözü geçen
tüm bu farklı alanlardaki zenginlikleriyle birlikte bir
bütün olarak dünyada önemli bir yere sahip olduğu
aşikardır.
Genel olarak Hindistan’daki eğitim sistemine bakacak
olursak özellikle antik çağlarda var olan Gurukula
Sistemi’nden ilk olarak bahsedilebilir. “Guru”, üstad,
usta yada öğretmen anlamına gelmektedir. “Kula”
ise kurumdur. O dönemlerde kral dahil 7-18 yaş
arasında çocuğu olan herkes çocuklarını Guru’ların
yanına eğitim almaları için yolluyorlarmış. Çocuklar
yatılı olarak bu mekanlarda kalır; kadın-erkek ayrımı
yapmaksızın eşit bir şekilde ücretsiz olarak eğitim
gerçekleştirilirmiş. Gösterişten uzak, büyüklere
saygı, karakter eğitimi ve çok kapsamlı öğrenmenin
amaçlandığı bu mekanlarda çocuklar ustanın yanında
kalarak birlikte hayata hazırlanırlarmış. Daha sonra
bu mekanlar Aşramlara dönüştürülmüş. Aşramlar
antik Hindistan’da ormanın içinde genellikle deniz
kenarında bulunan bilgelerin dünya telaşından uzak
olarak yaşadıkları yerlerdi. Daha sonraları eğitim
amaçlı kullanılmaya da başlandı.
Hindistan’da eğitimsistemine bakacak olursak, 3-6 yaş
arası okul öncesi eğitim, 6 yaşından sonra ise 10 yıllık
bir eğitim sürecinden bahsedilebilir.1975 senesinde
Bütünleştirilmiş Çocuk Gelişim Hizmeti (Integrated
Child Development Service) kapsamında hükümet
tarafından geliştirilen Anganwadi Programı, 0-6 yaş
arasındaki çocukların özellikle sağlık, eğitim, bakım
ve beslenme yönünden gelişimlerini amaçlamıştır.
“Evin arka bahçesi” anlamına gelen Anganwadi,
dünyanın en geniş çaplı eğitim programlarından
birisidir. Hedef kitlesi hamileler, emziren anneler,
0-6 yaş arasındaki çocuklar ve ergenlikte bulunan kız
çocuklarıdır.