Page 106 - 1-100

Basic HTML Version

ile tüm gelişim alanları açısından dezavantajlı grupları da kapsamaktadır(örneğin,
ihmal-istismar riski taşıyan, eğitime erişimde dezavantajlı bölgelerde yaşayan, düşük
sosyo-ekonomik düzey, suça itilmiş/suç işleme riski altındaki bireyler, sokakta
yaşayan çocuklar, vb.). Bütünleştirme bir süreçtir. Bu süreç aile, okul ve çevre
tarafından sürekli desteklenmeli ve geliştirilmelidir.
AB ve Türkiye Cumhuriyeti, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaklaşa nanse edilen
ve yürütülen genel hede “Türkiye'deki özel eğitim hizmetlerini iyileştirmek suretiyle,
dezavantajlı gruplara dahil ve özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin topluma
katılmasına katkıda bulunmak” olan “Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi” ile özel
eğitimde önemli çalışmalar yapılmıştır. Projenin dört temel bileşeni;
• Türkiye’deki yasal düzenlemelerin gözden geçirilerek, çağdaş standartlara uygun
olarak revize edilmesi için politika önerileri geliştirmek
• Ulusal düzeyde özel eğitime yönelik toplumsal farkındalığın artırılması
• Özel eğitimde kullanılan ölçme araçlarının güncellenmesi
• Mesleki ve teknik eğitime yönelik çalışmalar’dır.
Bu kapsamda “Engelsiz Okul Modeli; Standartlar ve Performans Göstergeleri”
yayımlanmıştır. Biraz da ülkemizde özel eğitim konusunda rakamların bize ne
söylediğine bakalım;
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Bankası (WB) ın, 2011 yılında açıkladığı ve
Şubat 2012’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından da Türkiye’de tanıtımı
yapılan “Dünya Engellilik Raporu”’nda engellilik ile ilgili ortaya çarpıcı ve önemli
sonuçlar ortaya konulmuştur.Dünya Sağlık Örgütü’nün daha önceki araştırmalarında
dünya nüfusunun yaklaşık %10 engelli iken, 2011 Dünya Engellilik Raporu’na göre
%15 olduğu varsayılmaktadır.
Avrupa Özel Eğitimi Geliştirme Ajansı’nın 2008 yılı rakamlarına göre İtalya’da
zorunlu eğitime devam eden toplam öğrenci sayısı 7.326.567 olup, özel eğitime
ihtiyacı olup bütünleştirme ortamlarında eğitim gören çocuk sayısı %99.6’dır. Özel
eğitimde model olarak Türkiye’ye daha benzeyen bir model uygulayan İspanya için
ise bu oran %76.35’dir.
Ülkemizde MEB 2012-2013 yılı istatistikleri uyarınca eğitimin tür ve kademelerinde
okuyan öğrenci sayısı 25.305.960’dır. Aynı rakamlara göre özel eğitim gören öğrenci
sayısı ise 252.025 olup, toplam öğrenci sayısının %1’i dahi değildir. Kaldı ki burada
özel eğitimin sadece engelli eğitimi olmadığı, her türlü eğitim yetersizlikleri ve
farklılıklarına yönelik olduğu düşünüldüğünde eğitim ve özel eğitim anlamında
Dünya Sağlık Örgütü oranı olan %15’in dahi son derece yetersiz bir sayı olduğu,
gerçek durumu yansıtmadığını rahatlıkla söylemek mümkündür.
2012-2013 MEB istatistikleri uyarınca eğitsel değerlendirme ve tanılaması yapılmış
olan özel gereksinimli öğrenciden 161.205 (%64) kaynaştırma yolu ile eğitim
104
Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları