Page 139 - 1-100

Basic HTML Version

Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları
137
DEMOKRATİK ÇOCUK YETİŞTİRME YÖNTEMLERİ
AÇEV EĞİTİM PROGRAMLARI: FARKLILIKLARA SAYGI VE EŞİT FIRSAT
Bizim Anne Çocuk Eğitim Vakfı olarak kurulduğumuz günden bu yana temel misyo-
numuz; erken yaşlardan başlayarak her çocuğun dünyaya getirdiği potansiyeli en üst
seviyesinde gerçekleştirmesi için onu ve çevresini eğiterek ona olanaklar sağlamayı
hede emektir.
Türkiye’nin bazı gerçeklerine baktığımız zaman özellikle engelli çocukların
fırsatlardan ne kadar faydalandıkları konusu tartışılmalıdır. Türkiye’de engelli ya da
özel ihtiyaçları olan 9 milyon çocuk var. Bunların okullaşma oranı ise ne yazık ki
%2’dir. Özel öğretim dahil ilköğretimden faydalanan bu çocuklarımızın sayısı 28.000
civarındadır. Bazı illerde de kız ve erkeklerin okullaşma oranları arasında ciddi
farklar mevcuttur. Bir başka noktada günümüzde çocuk evlilikleri böyle devam
ederse 2020 yılına kadar 142 milyon kız çocuğu evlenmiş olacaktır. 2013 yılında iş
kazaların 55 çocuk yaşamını yitirmiştir. Bunlar gerçekten çok iç karartıcı verilerdir.
Bir an önce çocuklar için belki bir çok şey yapıyoruz ama engelli çocuklar için de
daha bir çok eylemi başlatmamız gerekmektedir.
Engelli çocuklar nerede ve nasıl eğitim alıyorlar? Bu önemli bir sorudur. Özel ya da
kamu okullarında ne kadar eğitim olanaklarından yararlanabiliyorlar? Ben de özel
okulda 5 yıl çalışmış biri olarak Türkiye’de ve İstanbul’da durumu biliyorum. Çok az
sayıda engelli çocuk özel okullarda eğitim almaktadır. Neden özel okullarda engelli
çocuklar yok? Bu da çok önemli bir sorudur. Bu salonda bulunan pek çok
yöneticimizin de bu soruları kendilerine sorarak bir şeyler yapmalarının gerektiğini
düşünüyorum. Bu beni çok acıtan bir konudur. Çünkü 35-40 bin TL bile vererek
engelli çocuğunu bu özel okullara göndermeyi göze alan velilerimiz, okul bula-
mamaktadırlar. Bunun bir başka boyutu da vardır. Özel okullarda bu engelli çocuklar
okuyamamakta ama onların abileri, ablaları veya kardeşleri o okullarda eğitim
görmektedirler. Bunlar okulda engelli kardeşlerinden söz edememektedirler. Bu da
çok temel bir noktadır. Yine bu aslında özel okulların çeşitli olanaklarından, yetkinlik
ve donanımlarından dolayı önderlik yapıp toplumda görünemeyen grupları görünür
hale getirmek için adım atmaları çok mümkündür.
Engelli çocuklarımız nasıl bir programla, kim tarafından eğitim alıyorlar? Engellilere
eğitim veren öğretmenlerin çok zor şartlarda ve çok az akademik destek alarak
çalıştıklarını biliyoruz. Anne babalar yavaş yavaş değişmelerine rağmen hâlâ engelli
çocuklarını saklama eğilimindeler. Çocuklarına nasıl yaklaşacaklarını veya onları
toplumun diğer bireyleriyle nasıl kaynaştırıp iletişim kurmalarını sağlayacaklarını
bilemiyorlar. Aslında engelsiz insanların da engellilerle nasıl iletişim kuracakları
hakkında pek bir bilgileri yok. Bunlar tabi beraberinde ön yargıları da getirmektedir.
Serkan KAHYAOĞLU - Ege ORTAÇGİL - Pınar Arslan CERAN
AÇEV