Page 16 - 1-100

Basic HTML Version

14
Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları
düşen görev, onları yetenek alanlarını geliştirmiş, hakları kadar sorumluluk alanlarının
da farkında olan sınıfında, ailesinde, toplumda farklılıkları gözeterek nasıl
davranması gerektiğinin bilincine varmış bireyler olarak yetiştirmektir. Onların kendi
özgürlüklerinin başkalarının özgürlüklerinin başladığı noktada bittiğinin bilincinde ve
birey olarak sahip olma duygusuyla değil ait olma duygusuyla hareket edebilmelerini
sağlamaktır.
Yine olmazsa olmazımız, anne-babalarımız, aile büyüklerimizdeki düşünceleri de
değiştiremezsek yaptığımız şey yine yarım kalacaktır. Peki velilerimizin değerlen-
dirmelerini nasıl yapmaları gerekiyor? Çocuklarını aldığı bilgiye veya yaptığı soruya
göre değerlendirirlerse çocuklarına, kendilerine ve ülkeye haksızlık yapmış olurlar.
Onları aldıkları bilgiyi geliştirdikleri yetenekleriyle birlikte birleştirerek ve çevresin-
deki farklılıkları da gözeterek nerede, nasıl kullandıklarını görerek değerlendirme
yaparlarsa çocuklarımızın ve ülkemizin kazanımları çok daha fazla olacaktır.
Konuşmamın bu birinci kısmının sonunda bizim sektörümüz ile diğer sektörler
arasındaki bir farka değinmek istiyorum. Eğitim-öğretim gerçekten çok zor bir iştir.
Geleceği yetiştiriyoruz. Bunun sorumluluğu anlatılmaz yaşanır. Bu nedenle
eğitim-öğretimdeki kâr çok önemlidir. Bir fabrikada verirsiniz verileri basarsınız
düğmeye ne kadar istediğinizi girersiniz ve makineden istediğiniz ürünü alırsınız.
Ama bizim böyle bir şansımız yok. Onun için tekrar ediyorum eğitimde kâr önemlidir.
Arkadaşlar, bugün sizler ve bizler, birlikte yetiştirmeye çalıştığımız gençlerimizi on
beş yirmi yıl sonra bu ülkede iş ve söz sahibi olarak gördüğümüzde emeğimizin
karşılığını almış olacağız. O yüzden bunu çok ama çok iyi düşünmek zorundayız. Bu
nedenle ırk, dil, din, cinsiyet ayrımı yapmadan bireylerin farklılıklarını gözeterek
birbirini seven ve birbirine saygı duyan ve farklılıklarını ülke zenginliğine dönüştü-
rebilen bir toplumu oluşturmak durumundayız.
Konuşmamı bitirirken teşekkür etmem gereken bazı yerler olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle konferansımıza teşrif eden İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Denet-
menleri Başkanı Sayın Cevdet Özer’e, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın
Ferşat Ayar’a, akademisyen arkadaşlarımıza, bu sempozyumun düzenlenmesinde
emeği geçen Okul Öncesi Komisyonu Başkanı Sayın Emine Ayten Aksoy’a ve
nezdinde tüm komisyon üyelerine, İlkokul Komisyonu Başkanı Sayın Selçuk Dereci
ve tüm komisyon üyelerine, güzel ev sahipliğinden dolayı Irmak Okulları Mütevelli
Heyet Başkanı Ülkü Arıoğlu’na, Genel Müdür Meral Bilgin’e ve tüm çalışanlarına,
Dernek Müdürümüz Nalan Tuğ’a ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür
ediyorum.
Saygılarımla